Bir insanı herhangi biri kırabilir; ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş. Çok acıttığında anladım.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik.
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık; çalınan birinin kalbiyse eğer.
Birine verilecek sevgin yoksa ona ümit dolu gözlerle bakma!
Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; bense hep arkandan ağladım.
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Galiba yoruldum. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… Kendimi her kaybettiğimde, seni de kaybediyor olmaktan yoruldum.
Bir insana zorla sevdiremezsin kendini, Bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa, tek bir söz söyleyebilirsin: Sen bilirsin.
Gururunu hiçe sayıp dön demezsen, her gün arkasından bakmakla yetinirsin.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
Değişmek zor; ama bazen aynı adam olmak daha zor… Hayat öyle yüklenir ki; ne kalmak istersin, ne gitmek. O durumdayım işte.
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. ‘O olmazsa yaşayamam’ demeyeceksin, Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü.
Öyle bir seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak. Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle bile aldatmayacak.
Ülkenin, farklı şehirleriydik. Ben sürgün yeri, sen başkent… İlk isyan hep sende başlardı. Cezasını çekmek hep bana kalırdı.
Acılara bakıp da küsme sevdalara, gavura kızıp da oruç bozulmaz. Sök at kafandan acabaları, kemik aynı yerden iki defa kırılmaz.
Aşk da önemli olan aynı elleri tutmak değil, bir ömür hiç bırakmamaktır.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun? ”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Belki de insan sevmeyi bilmediğinden değil, sevgisine layık biri olmadığından yalnızdır.
İnsanlarında yan etkileri olabiliyor. Kimileri başını döndürürken. Kimileri mideni bulandırıyor…
Biri sana git dediğinde, kalmak istiyorum” diyebilmekmiş sevmek git dediklerinde gittiğimde anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış. Kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Aşk; kelime değil bir cümledir. Kurmak içinse, özneyle yüklem değil, iki yürek gerekir.
Senden ayrılınca anımsadım dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu.
Ağlayanı güldürebilmek; ağlayanla, ağlamaktan daha değerliymiş.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun? Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek.(Seni Seviyorum) &Can Yücel&
Çok sahiplenmeden seveceksin mesela. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi.
Ben gidiyorum dediğimde, ‘gitme’ diyen birini değil, ben de geliyorum, yalnız gidemezsin! Diyen birini istiyorum..
Unutma; onu artık unuttum demek, bir kez daha hatırlamaktır aslında.
Toprak gibi olmalısın. Ezildikçe sertleşmelisin! Seni ezenler sana muhtaç kalmalı ! Hayatı sende bulmalı.
İçin yanarken üşümek, yüreğin kan ağlarken gülmek, özleyip de sevdiğini görememek. İşte aşk bu olsa gerek !
Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.
Sana ihtiyacım var, gel ! Diyebilmekmiş güçlü olmak, sana ‘git’ dediğimde anladım. Biri sana git dediğinde “kalmak istiyorum” diyebilmekmiş sevmek, “git” dediklerinde gittiğimde anladım.
Ne kadar zordur aslında sevip de seviyorum diyememek. Görüp görmemezlikten gelmek, yaşadığını bilip de benim için öldü demek.
Bazen her şeyi unutup sadece sımsıkı sarılmak istersin; ama bir şey hep engel olur. Nedir o biliyor musun? Gurur.
Haykıracaksın ama isyan etmeyeceksin. Ağlayacaksın ama belli etmeyeceksin. Onsuz kalacaksın belki; ama asla vazgeçmeyeceksin.
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? “Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Birini seveceksen, onu her şeyinle sevme çünkü bittiğinde; onu unutamamana değil, unutamayacak kadar çok sevdiğine yanarsın.
Üç harf yan yana kaç şekilde gelir bilir misin? Aşk dersin.. Sen dersin.. Ben dersin.. Sen, ben biter; biz dersin. Gün gelir git dersin.. Peki dur kelimesinden haberdar değil misin? Dur demeyi bilmez misin? Git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin?
Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, Allah iki ağız, bir kulak verirdi. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek.
Kendi elinle kazdığın kuyuya, aşk, ufacık bir taş atmaktır. Gürültüsü büyüyünce sessizliğin, marifet, yosunlar gibi susmaktır.
İnsan aklındakilerle gündüzleri, yüreğindekiyle geceleri uğraşıyormuş. Can YÜCEL.
Hayat ne yaşadıklarındır, ne de kazandığın başarılar. Hayat dediğin ömür boyunca ''hayatım'' diyebileceğin insanı bulunca başlar. CAN YÜCEL
Yalnızım; çünkü herhangi biriyle değil, beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim bu yola. CAN YÜCEL
İnkar edip içimizde sakladığımız şeyler gerçekliğini kaybetmiyor.
Gözler ve sözler ikisi de bir şeyleri gizler . Sözler ne kadar inkar etse de gözler her şeyi bir bir söyler…
Gittin mi büyük gideceksin! Ayrılık bile gurur duyacak seninle!.
Anne karnına sığarken, Dünyaya neden Sığmadığını ve en Sonunda bir metrekarelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli İnsan ve Ona göre yaşamalı..
Kimileri 'Seviyorum' der, çünkü ezberlemiştir. Kimileri diyemez, çünkü gerçekten sevmiştir.
Aslında Bütün İnsanları Sevebilirdim, Sevmeye Senden Başlamasaydım...
Öğrendik ki : Her yarayı saran zaman değil ' Sevgidir '...
Beklemek güzeldir, Ama dogru durakta..
Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik.
Vedalar acıtsa da, bazen gitmek gerekir..
Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik.
Kırılmasın diye üzerine titrerdim O hep üşüyorum sanırdı...
Bir el tutmak istersin ya bazen, Ya da birine sarılmak. Malesef izin vermez buna hayat. Kendine sarılmalısın sen de hayata inat !..
Kural bu: En çok seven, hep en önce terkedilir!
Bırakın 'senin için ölürüm' laflarını. Önce kendiniz için yaşamayı öğrenin, sonra başkası için ölürsünüz."
Ah be Dünya sen dönüyorsun onu anladık da bu insanlar senden daha hızlı dönüyor, hemde ortada hiçbir yörünge yokken.
Oda senin gibi seviyormu, dediler İşte cevap veremediğim tek şey buydu.