Ülkemden ayrılışım, özgür olmak, yaşamak istediğimden ötürü değil, özgürlük ve demokrasi kavgasına daha etkin ve aktif bir biçimde katilabilmek
Çekilmez olan hayat mı, yoksa hayatı yaşanmaz hale getiren insanlar mı?
Bir kıvılcım düşer önce, Büyür yavaş yavaş, Bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş... Dolduramaz boşluğunu ne ana, ne kardaş, Bu en güzel, bu en sıcak duygudur arkadaş...
Eğer bir toplumda, devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa, ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa, o toplum için için çürümeye başlar.
Kiminle gülüyorsan ona aitsin
Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
Ülkemden ayrılışım, özgür olmak, yaşamak istediğimden ötürü değil, özgürlük ve demokrasi kavgasına daha etkin ve aktif bir biçimde katılabilmek içindir. Yılmaz Güney
İnsanların aklı kendine düşman olurmu Benim aklım bana düşman..
Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kim vurduya gideceksin
Seni çok seviyorum. Çiğdemsen haklısın lakin silahımı bana bağışla ben silahıma mecburum…
Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lakin aç idik yedik karanfil parasını.
Bir köle olarak yaşamaktansa, özgürlük savaşçısı olarak ölmek daha iyidir.
Biz para ile adam olmadık her parası olanı da adam yerine koymadık.
Gölgene lafım yok. O da seni adam sanıp peşinden geliyor.
Seni çok sevdim. Hep senin izinde gitmeye çalışıyorum ama şunu biliyorum ki asla senin gibi olamam. Seni, senin gibi yaşamak bile beni mutlu ediyor.
Babam derdi ki; midenizi başkasının ekmeğine, cebinizi başkasının parasına alıştırmayın…
Dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim. Onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye…
Asıl hapishane insanın kafasında yarattığı hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki, ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için.
Sen gitmekle eylem yaparsan,ben de unutmakla devrim yaratırım.
Rakıyı gören suyu, kadını gören yatağı arar olmuş! Ne içmesini bilen var, nede sevmesini.
Pardösüsü olanlar kışı özlerdi. Ekmeği olanlar akşamı, uykusu olanlar geceyi beklerdi... Ölüm beni çağırıyor.
Ben bir kavga adamıyım. Sinemam da bir kavganın; halkımın kurtuluş kavgasının sinemasıdır.
En çok da güvendiklerimden öğrendim; bir daha güvenmemem gerektiğini..!
Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü. Biz öleceğiz ama çocuklarımız bırakacağımız mirası taşıyacaklar yüreklerinde. Ve onların yürekleri bizim altında ezildiğimiz korkuları taşımayacak...
Geride kalan tek şey yüreğim... Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş sana...
Seni nasıl mı sevdim ? Herkese yol,sana sol yanımı verdim.
Hayatta şımaracak kimsen olmadığı zaman hayat seni kocaman adama çevirir…
İnsanları taş duvarlar, demir parmaklıklar arasında terbiye etmeyi, onların düşüncelerini önlemeyi düşünen anlayış yıkılacaktır.
Biz, önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık. Sonra aklımıza sevda diye bir şey soktular, toparlanamadık.
Unutmak zaman ister demiştim, yanılmışım. Zaman değil yürek istiyormuş. O da sende kaldı.
On binlerce, milyonlarca insan beni izler hedefim onların sevgisine layık olmak; farkında olmadıkları şeyleri göstermek, onları uykularından uyandıracak filmler yaparak onları toplumsal mücadeleye katmak için çalışırım.
Güzellik bir bütünün sonucudur. Bunun için kolay görülmez, kolay varılmaz, kolay anlaşılmaz.
Kavgayı, bir yaprağın üzerine yazmak isterdim; sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye. Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim; yağmur yağsın bulut yok olsun diye. Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim; güneş açsın karlar erisin diye. Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim; onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye.
İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgili.
Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu.Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi.Yılmaz Güney
Hayatın iyi, uslu bir seyircisi olmaktansa hayatın içinde başarısız bir adam olmak bin kere daha iyidir. İyi bir boks seyircisi olmaktansa, kötü bir boksör olmayı göze almak daha iyidir.
Ne çayın şekersizine nede insanın şerefsizine alışamadım gitti..
Adam olmak bir gruba sahip olmak değil, bir duruşa sahip olmaktır.
Sana herkes bakar da, benim gibi sever mi?
Bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lakin aç idik yedik karanfil parasını.
İnsanları tas duvarlar, demir parmaklıklar arasında terbiye etmeyi, onların düşüncelerini önlemeyi düşünen anlayış yıkılacaktır.
Hasretin, yüreğimin sadık bir bekçisidir Sevgili…
Ülkemden ayrılışım, özgür olmak, yaşamak istediğimden ötürü değil, özgürlük ve demokrasi kavgasına daha etkin ve aktif bir biçimde katılabilmek içindir.
Hayatı kendim için yaşamıyorum. Ve korkmuyorum hiç bir şeyden. Başıma gelecekleri de biliyorum. Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü.
Bir zalime sırt vererek başka bir zalimle savaşılmaz.
Bize mutluluk resmi çektirmedi bu hayat. Ya elimizde kelepçe ya önümüzde silah..
Ben kimsenin canını yakmadım onlar benim ateş olduğumu bile bile geldiler..
Asıl hapishane insanın kafasında yarattığı hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için.
Geride kalan tek şey yüreğim. Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş sana.
Biz parayla doğmadık her parası olanı da adam yerine koymadık.
Unutmak zaman ister demiştim, yanılmışım.. Zaman değil yürek istiyormuş.. Oda sende kaldı.
Biz önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık. Sonra aklımıza sevda diye bir şey soktular, toparlanamadık.
Paranla şeref kazanma, şerefinle para kazan ki. Paran bittiğinde şerefine de bitmesin.
Silmeye alışkın insanlardık. Önce gözyaşlarımızı, sonra birbirimizi.
Bizim parasızlıktan kesemediğimiz sakalımız serseriye moda olmuş.
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır...! Yılmaz GÜNEY
”Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerle dans ederken, Ben her gün azraillen dans ediyordum!”
Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
Sizin geceleriniz güzeldir, buzlu viskilere limon sıkılır. Bizim geceleri görseniz çıldırırsınız; sessiz duvarlar üstümüze yıkılır!
Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen birgün sevilmediğin bir yürekte, kim vurduya gideceksin…
Gölgene lafım yok zaten ; o'da seni adam sanıp peşinden geliyor Yılmaz GÜNEY'den
Bizim parasızlıktan kesemedigimiz sakalımız serseriye MODA olmuş Yılmaz GÜNEY
Dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye…
Eğer bir toplumda, devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa, ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa, o toplum için için çürümeye başlar.
Faşizm hangi ülkede olursa olsun, sadece o ülkenin işçisine ve halkına değil, tüm dünya işçilerine ve halkına karşıdır
Damla damla sevgili. Bir gün akıp gideceğiz hayata. Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur. Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
Bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını;;Lakin aç idik yedik karanfil parasını..
Gülüyorum...
Çünkü biliyorum ki
Gülümsemek;
Dostlarıma karşı sunduğum en iyi ikram,
Düşmanlarıma karşı da en asil darbedir...
Küskünlüğüm hayata değil İçindeki beş para etmez insanlara
Hakim bile sordu.
Bu gülüşü neye borçlusun diye?
Bende bir daha güldüm...
HAYATA dedim HAYATA...!
Hayatı kendim için yaşamıyorum. ve korkmuyorum
hiç birşeyden. başıma gelecekleri de biliyorum.
herşeye rağmen düşmana inat yaşayacağız.
Yarın bizim çünkü...
Herkesi kendine eşit gör, her kim olursa olsun bir insanı küçümsemek akılsızlık, çok büyük görmekte korkaklıktır.
Bir çay demle bana
Hayatım gibi koyu olsun
Şeker atma içine
Derdim kadar acı olsun
Çıkar kaşığı içinden
Benim gibi yalnız olsun..
Birileri sana “Yalnız değilsin; biz varız” demeye başlamışsa, gerçek yalnızlığın başlamış demektir.
Benim Acıya Verecek Birşeyim Yok
Mutluluktan Alacağım Var,
Paranla şeref kazanma, şerefinle para kazan ki; paran bittiğinde, şerefin de bitmesin.
İnsanlık öldüğü zaman çakallara gün doğar..
"Her mutlu adamın yanında, gülen bir kadın vardır.
Her mutsuz kadının yanında, dışarıda başkalarıyla kahkahanın dibine vurup evinde somurtan bir erkek vardır...